ETİKETLER :
Doğa Koleji
,
Türkiye'nin Canı'na Can Katıyor
,
WWF Türkiye
,
sosyal sorumluluk
,
çevre bilinci
,
proje
,
nesli tükenen hayvanlar
Daha önce “Caretta caretta”, “saz kedisi” gibi nesli tehlike altında olan türlerin korunmasına destek veren Doğa Koleji, nesli tehlike altındaki 134 türün korunması için bir kez daha WWF-Türkiye’nin yanında yer alıyor. WWF-Türkiye’nin başlattığı “Türkiye’nin Canı” kampanyasına dahil olan Doğa Koleji, Türkiye’nin Canı’na can katacak.
Kampanya kapsamında şimdiye kadar 6 proje tamamlandı
WWF-Türkiye tarafından 2010 yılında başlatılan Türkiye’nin Canı Kampanyası kapsamında yerel sivil toplum kuruluşlarının doğa koruma projelerine hibe desteği verilmesi amaçlanıyor. Anadolu’nun dört bir yanından 55 projenin başvuru yaptığı birinci hibe döneminde 6 projeye hibe desteği verildi. Bu projelerle; Hatay’daki dağ ceylanları, Küre Dağları’ndaki mantarlar, Akdeniz Bölgesi’nin mısır meyve yarasaları, Samandağ’daki deniz kaplumbağaları, Edirne’deki yer yediuyurları ve Antalya’nın endemik bitki türleri hakkında farkındalık ve koruma çalışmaları gerçekleştirildi. Şubat 2012’de başlayan projeler başarıyla tamamlandı.
Yeni dönemde Doğa Koleji’nin de destek verdiği kampanyanın ilk aşamasında, koruma altında alınan Hatay Dağ Ceylanlarının yaşadıkları alanlara su yalakları yerleştirilerek ceylan gözlem yeri inşa edildi. Ayrıca Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Ceylan Üretim Merkezi kurmak ve bölgeyi koruma altına almak için hazırlıklara başlandı. Kampanya kapsamında hayata geçirilen projelerden biri de Samandağ’daki yeşil deniz kaplumbağalarını koruma projesi idi. Proje kapsamında, 2012 üreme sezonu içinde yeşil deniz kaplumbağası yuvalarının yüzde 96’sı köpek, çakal gibi türlerin zararına karşı korundu.
Antalya’da bulunan ve nesli tehlike altındaki 44 bitki türünden kemer orkidesi ve kaputaş andızotunun yayılış alanları koruma altına alınarak her iki türün örnekleri Akdeniz Üniversitesi Botanik Bahçesi’ne nakledildi. Ayrıca tohumları da Türkiye Tohum Gen Bankası’na aktarıldı. Yaşam alanları, turizm, barajlar, taş ocakları, definecilik ve guano ticareti gibi nedenlerle tehdit altında bulunan mısır meyve yarasaları da koruma altına alınan bir başka tür oldu. Orta ve Doğu Akdeniz’de mısır meyve yarasalarının yaşadıkları mağaralar belirlenerek, bu alanların Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 'Tabiatı Koruma Alanı' olarak tescil edilmesi çalışmaları başlatıldı. Merkez Av Komisyonu tarafından da yarasaların avlanması yasaklandı. Dünyada sadece Trakya bölgesinde yaşamını sürdüren ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan yer yediuyurunun yaşam alanlarının belirlendiği “Yer yediuyuru yok olmasın” projesi kapsamında, yer yediuyurları fotokapanlar ile fotoğraflandı ve türün karşı karşıya olduğu tehditler belirlendi.