ETİKETLER :
sosyal sorumluluk
,
kars
,
kağızman
,
Donandı
,
Tıllik
,
yardım
“Yavaş yavaş uyanmaya başlamıştım. Her gün hissettiğimiz o soğuk havayı ayaklarımda hissettiğimde incecik yorganımın varlığını unutmuştum. Mutfaktan gelen takır tukur sesler evin duvarlarında yankılanıyordu. Yatakta mışıl mışıl uyuyan kardeşimi uyandırmamaya çalışarak kalktım. Ayağıma değen soğuk, buza basmışım gibi hissettiriyordu. Mutfağa geldiğimde annemin gizlice ağladığını farketmiş ve içim acımıştı. Neden ağladığını sormadım. Çünkü biliyordum. Boştu dolabımız, tıpkı diğer sabahlar gibi boştu. Annem beni gördüğünde hıçkırıklarına engel olamayıp daha şiddetli ağlamaya başladı. Kalbimde hissettiğim sızıyla gidip anneme tüm içtenliğimle hiç sarılmadığım kadar sevgi dolu sarıldım. Ona sarıldığımda cennetteymişim gibi hissettim. Gül bahçesi gibi kokan saçlarını okşadım. Gözümden süzülen bir damla yaş ile kendime geldim. Güçlü olmalı ağlamamalı ne kadar zor olursa olsun onlar için okula gitmeli bu zor şartlardan iyi bir meslek bularak onları kurtarmalıydım. Bu coğrafyadaki çocukların kaderidir soğuk, fakirlik. Aşmak ise sadece okumakla olur. Annem, babam, kardeşim ve kendim için tek çözüm okumaktı. Kardeşimin sesini duydum. Hemen gözyaşımı sildim. Kardeşime neşeli bir sesle günaydın dedim. Annem dolapta duran son ekmek parçasını çıkarıp ikiye böldü. İçine birer parça peynir yerleştirdi, yedik. Okul için hazırlanmaya başladık. Annemin ördüğü bordo kazağım en sevdiğimdi. Onu giydim, evden çıktım. Hayri amca kamyoneti her zamanki köşeye getirmiş bizi bekliyordu. Her sabah okula Hayri Amca bırakıyordu tüm çocukları. Hava çok soğuktu çünkü. Buz tutmuş yolda dengemi sağlamaya çalışarak kamyonete doğru ilerledi. Yavaşça bindim. Okulun önüne geldiğimizde kapıdaki kamyonu farkettik. Kamyonda üst üste dizilmiş bir sürü koli vardı. Kolilerde ise yeşil ağaç figürleri. Ders başlayınca anlattı öğretmenimiz. Köyün ve okulun yoksulluğunu İstanbul’daki öğretmen arkadaşına anlatmış. İstanbul’daki öğretmen ise hemen kendi okulunu devreye sokup bir yardım kampanyası düzenlemiş. Hepimiz için montlar ayakkabılar kitaplar ve kırtasiye malzemeleri geldi. Hem de bir sürü yepyeni. Hepimiz için çikolata ve şeker de vardı kolilerde. Sevgi paylaştıkça çoğalırmış yardımlaşma hepimizi hem mutlu eder hem sevgi dolu kılarmış. O gün öğrendim.”