ETİKETLER :
istanbuluşum
,
panel
,
tarih bölümü
,
şişli kampüsü
İşte bu kapsamda Doğa Okulları Tarih Bölümü olarak geleneksel hale getirdiğimiz “İstanbuluşum Paneli”nin 4. sünü gerçekleştirdik. 4 Ocak Pazartesi günü Şişli Kampüsü’nde gerçekleştirdiğimiz İstanbuluşum Paneli’nde, alanında uzman ve birbirinden değerli üç öğretim üyesini ağırladık.
Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Kaya "İstanbul Folkloru", Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Çetinkaya "Geçmişten Günümüze İstanbul" ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Piraye Yüksel İşcan "İstanbul’da tarihi süreçte giyim kuşam" konularını ele alarak değerli bilgilerinden istifade etmemizi imkan tanıdılar.
Mimar Sinan Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Piraye Yüksel Demircan, Osmanlı’dan günümüze İstanbul’daki giyim kuşam kültürü üzerinde durdu. Osmanlı döneminden fotoğraflar, gravürler eşliğinde, İstanbul’daki esnaf, memur, kadın, erkek, çocuk giyiminin özelliklerini sergiledi. Cumhuriyet döneminde Atatürk’ün Coco Chanel’i ordunun üniformasını düzenlenmek için görevlendirdiği, modernleşmeye paralel olarak Paris, New York, Venedik modasının kısa bir süre sonra İstanbul’da izlerinin görüldüğü, günümüzde ise İstanbul’daki giyim kültürünün dünya moda merkezleriyle uyum içinde olduğu verilen ilginç bilgiler arasındaydı. Lise öğrencilerinin de büyük giyim firmaları tarafından moda ajanı olarak kendilerinden fikir alınan insanlar olarak çalıştırıldığını belirterek, bu durumu gençlere bir iş alanı olarak önerdi.
Mimar Sinan Üniversitesi’nden Doç. Dr. Haluk Çetinkaya, İstanbul’daki ilk arkeolojik buluntulardan hareketle, İstanbul’un tarihi gelişimini fotoğraflar, gravürler ve animasyonlarla anlattı. İstanbul’un Bizans ve Osmanlı dönemlerindeki şehir görünümünü yansıtan animasyonlar bir hayli ilginçti. Öğrencilere İstanbul’a tarihiyle, kimliğiyle sahip çıkılması gerektiğini ısrarla vurguladı.
İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muharrem Kaya ise, çalışma alanının halk bilimi olduğunu belirterek, İstanbul folkloru kavramının, 1960’lara kadar tek tip bir özellik gösterdiğini ama köyden kente göç olgusuyla bu homojen yapının bozulduğunu, günümüzde pek çok yörenin folklorunun adeta bir laboratuar gibi İstanbul’da yer aldığını vurguladı. Doğum, çocuk, evlilik, ölüm geleneklerinin İstanbul’daki örneklerinden bahsetti. Telli Baba’nın, Eyüp Sultan’ın, meddahlığın, âşıklık geleneğinin, İstanbul folklorundaki yeri üzerinde durdu. Halk edebiyatı örnekleri olarak öğrencilere İstanbul bilmecelerini, manilerini ve türkülerini kısaca örneklendirdi.