Doğa Okulu t-MBA öğrencileri, bu kez Türk Fantastik Edebiyatı'nın ünlü yazarı ve Blue Jean Dergisi Yazı İşleri Müdürü Doğu Yücel ile Doğa Koleji'nin Çamlıca Kampüsü'nde bir araya geldi. Sinema, kitap, hayaller ve hedefler üzerine sohbet eden öğrencilerimiz Yücel ile keyifli dakikalar yaşadı.
ETİKETLER :
t-MBA
,
Doğu Yücel
,
Türk Fantastik Edebiyatı
,
Doğa Okulu Çamlıca Kampüsü
,
Doğa Okulu Anadolu Liseleri
,
yazarlık
,
edebiyat
,
sanat
Sadece Doğa Okulu Anadolu Liseleri'nde uygulanan işletme yüksek lisansı eğitiminin liselere indirgenmiş eğitim modeli olan t-MBA kapsamında öğrenciler, alanında uzmanlaşmış isimlerle bir araya gelmeye devam ediyor. Her ay düzenli olarak yapılan buluşmaların bu haftaki konuğu, Türk Fantastik Edebiyatı yazarı ve Blue Jean Dergisi Yazı İşleri Müdürü Doğu Yücel oldu. Doğa Okulu Çamlıca Kampüsü’nde t-MBA öğrencileri ile buluşan Yücel, öğrencilerin sorularını yanıtladı, onlara hayalleri ve hedefleri konusunda tavsiyelerde bulundu.
Doğu Yücel ile yazarlık üzerine…
Ortaokulda okurken, okul dergisi için yaptığı bir röportajla yazarlığa kanı ısınan Yücel, üniversite yıllarında da sanatla uğraşmak istemiş ama ne varki iktisat bölümünü kazanmış. Hayallerinden hiç bir zaman vazgeçmemiş ve yazı yazmaya devam etmiş. Şimdi hayallerini gerçekleştirmiş bir yazar olarak bizimle bilgilerini paylaştı. Hepimiz Doğu Yücel'i kuşkusuz "Okul" filminin senaristi olarak tanıdık. Şu sıralarda Blue Jean Dergisi Yazı İşleri Müdürü olan Yücel, küçüklüğünden beri öykü yazmanın hayalini kurduğunu ve üniversite yıllarında derslerde yazdığı hikayelerle birçok yarışmaya katılıp ödül almasının ardından bu işe daha bir azimle sarıldığını anlattı. Yücel, bu yoldaki deneyimlerini öğrencilerimizle paylaştı. Fantastik hikayelere ilgisiyle bilinen yazar çıkardığı; "Hayalet Kitap" ve "Varolmayanlar" isimli kitaplarıyla geniş kitlelerle buluştu. Ayrıca Yücel, fantastik hikayelere olan ilgisinin bir meyvesi olarak, Fantazya ve Bilim Kurgu Sanatları derneğinin de kurucularından biri.
“İktisat okumanıza rağmen hep edebiyatla uğraşmışsınız”
Evet bunu birçok insan söylüyor. Benim dönemimde şöyle bir sorun vardı üniversite sınavıyla ilgili; üniversite sınavından bir gün önce tercihlerinizi yazıyordunuz, daha sonra puanınıza göre sizin tercih ettiğiniz yerlerden birine yerleştiriliyordunuz. Yani tercihlerinizi puanınızı öğrendikten sonra yapmıyordunuz. Tercih listesine daha çok sosyoloji gibi bölümler yazmıştım fakat İzmir 9 Eylül Üniversitesi İktisat bölümüne yerleştirildim. O zamanlar İzmir’de okuma fikri cazip gelmişti fakat şimdi bir hata olarak görüyorum.
“Sonrasına edebiyata dönüşünüz nasıl oldu?”
Dersler benim için çok zor değildi ve yazı yazmaya başladım. Derslerde oluşturduğum öykülerle yarışmalara katıldım. İlk denememde derece alamadım ama sonra hırslanıp diğer yarışmalara da katıldım. Katıldığım bir yarışmada birinci olmamın ardından bu işte kendimi daha çok geliştirdim. Bu konuda bir yerlere varacağımı düşündüm ve kendimi senaryo okuyarak sürekli geliştirdim ve sinema kursuna başladım. Bunlar benim için çok yararlı oldu.
“Hayallerinizin peşinden gidin”
Okul ve ders çalışma yoğunluğundan dolayı hobilerine vakit ayıramadıklarını söyleyen öğrencilere yapmak istedikleri şeyler için her zaman vakit bulunabileceğini söyleyen Yücel, boş zamanların yararlı olarak kullanılması gerektiğini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti; “Üniversite yıllarındayken arkadaşlarım boş vakitlerini king vs oynayarak değerlendirirdi. Ben de o eğlenceye katılırdım ama eve gidip kitap ya da senaryo okuduğum zamanlar daha çok olurdu.”
“Aşırı mükemmeliyetçiyim”
“Yaptığım işin mükemmel olması benim için çok önemli. Öyküyü baştan sona 10 kez yazarım. Bazen bazı kelimeler için günlerce düşündüğüm olmuştur.”
“İnternet hepimiz için bağımlılık oldu”
“Birçok insan kendisine vakit ayıramadığını söylerken vaktinin çoğunu internette geçirdiğinin farkında olmuyor. Ben de dahil birçoğumuz internet bağımlısıyız ben de bu alışkanlığımı bırakmaya çalışıyorum. Sürekli Facebook ve Whatsapp’ da online’ız ve bu çok vaktimizi çalıyor.”
“İlham gelmediği zamanlarda ne yapıyorsunuz?”
“Kitaplarınızı yazarken takıldığınız yerlerde ilham gelmeyince ne yapıyorsunuz sorusuna espriyle yaklaşan Yücel ; “Twitter’a bakıyorum.(gülüşmeler) Takıldığın zaman devamını getirmen gerekiyor fakat günlük hayatta konsantrasyonumuzu dağıtan çok şey var. Onu yenmeye çalışıyorum veya kitap okuyorum, sevdiğim yazarları okuduğumda yararlı oluyor.”
“Sanat çok önemli”
Ailelerimiz hep kolunda bir bileziğin olsun sanatı hobi olarak yap derler biz de okul ve sanat arasında gidip geliyoruz. Sanat ağırlık verince ya da okula ağırlık verince birinden biri mutlaka aksıyor. Bu konuda ne yapacağımızı bilmiyoruz diyen öğrencilere tavsiyesi; “Okulum var, dersim var diyerek hobilerine, sanata vakit ayıramama fikrine katılmıyorum çünkü hepimiz internette vakit geçiriyoruz. Sanat herkes için önemli. Hayattaki başarısızlıklarınızı sanata yansıtıp başarılı olabiliyorsunuz. Bir nevi deşarj olma yöntemi.”
“Kitap okumayı sevmeyen bir insana kitabı sevmesi için ne önerirsiniz?”
“Ben de kitap okumayı hiç sevmezdim. Ama annem ve arkadaşlarım çok severdi. Bense hikaye okumayı ve filmleri çok severdim. Annem bana sürekli kitapları alıyordu ama ben onları sevmiyordum. Sonra okuyacağım kitapları kendim seçmem gerektiğine karar verdim ve kitapçıya gidip bir kitap seçtim. Kapağını, arka yazısını çok sevmiştim. Aldığım kitap Jules Verne’in “15 Yaşında Bir Kaptan” adlı eseriydi. Kitap okuma maceram öyle başladı. Benim size tavsiyem kütüphaneye, kitapçıya giderek ya da internetten araştırarak ilgi alanınıza göre bir kitap seçmeniz yönünde olur.”