ETİKETLER :
harvard business
,
review
,
y kuşağı
,
z kuşağı
,
eğitim
Doğa Okulları'nı ön plana çıkartan eğitim sisteminden biri olan t-MBA programı kapsamında öğrenciler sadece üniversite sınavına hazırlanmıyor, iş hayatına da hazırlanıyor. t-MBA Eğitim Modeli kapsamında, yarının gençleri akademik, sosyal, sanatsal ve sportif hayata donanımlı bir şekilde hazırlanırken, iş dünyası ve kariyer yolları konusunda da bilinçleniyor. Doğa Okulları bütün bunları yaparken en temelde t-MBA eğitim modeliyle özgüveni yüksek “z” kuşağı öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyor.
t-MBA etkinlikleri kapsamında Harvard Business Review Türkiye’nin “Y Kuşağını Anlamak” etkinliğine katılan Doğa Okulları CEO’su Bünyamin Çelikten “yeni nesil eğitimin” detaylarını iş dünyasının duayenleri ile paylaştı. Bu önemli etkinlikte Doğa Öğrencileri de konuşmacı olarak yer aldı.
Yeni Kuşak Beklentisi : Küçük Yaşta Büyük Adımlar Atmak
Panelde konuşmacı olarak yer alan Doğa Okulları öğrencilerinden, Doğa Okulları Sarıyer Kampüsü Meclis Başkanı Dide Vurgun iş hayatına hazırlık döneminde eğitim sisteminde yaşadıklarını şöyle dile getirdi : “ Doğa’ya ilk geldiğimde yılsonu karnemde ekonomi dersi, veri madenciliği dersi gibi notlar yer aldı. Bu benim içi inanılmaz bir deneyimdi. Bir süre sonra farklı bir dünya içerisinde yer aldığımızı fark ettim. Bu dünya bizi tamamen iş hayatına hazırlamaya yönelik donanıma sahip t-MBA dünyasıydı. Şuan burada okulumuzun CEO’su ile birlikte oturmak bile benim hayatıma büyük bir katkı sağlayacak. En önemlisi özgüven kazanımı ile Doğa Okulu’ndan mezun olacağımı biliyorum. ”
Yetişen “z” kuşağını yeni nesil eğitim modeli t-MBA ile karşılayan Doğa Okulları bu sayede yeni neslin ihtiyaç duyduğu eğitim mekanizmasını yaratıyor. Doğa Okulları Cevizlibağ Kampüsü Öğrencilerinden Meclis Başkanı Çağla Bozcaada lise hayatında iş dünyası ile tanışmanın avantajlarını şöyle anlattı: “Biz t-MBA Öğrencileri olarak şimdiden bir üniversite dekanı ile görüşüp projelerimizi, fikirlerimizi onlara sunabiliyoruz. Yine üretmiş olduğumuz bir proje için Doğa Okulumuzun genel merkezine girebiliyoruz, herkes bizi dinliyor. Bütün bu süreçler bizi farklı bir dünyaya hazırlıyor. Aslında olayın okuldan mezun olup üniversite bitirip hemen yönetici olmak kadar basit olmadığını kavrıyoruz. Yapmış olduğumuz stajlar ile iş dünyasının nabzını tutup gelecekte hangi mesleğe yöneleceğimizi lise hayatımızda keşfedebiliyoruz. Küçük yaşta büyük adımlar atıyoruz.”
Yeni nesil olarak beklentilerinin iş hayatını en erken şekilde keşfetmek olduğunu dile getiren bir diğer konuşmacı Doğa Okulları Çamlıca Kampüsü Meclis Başkanı Arda Aygüt “Örnek aldığımız yöneticilerin neler düşündüğünü, nasıl stratejiler oluşturduğunu, sorumluluklarını, neler yapabileceklerini t-MBA sayesinde deneyimleyerek öğreniyoruz. Hatta edindiğimiz bilgileri kalıcı hale getirmek için kitap çıkartıyoruz. Bu kitap tamamen öğrencilerin çalışmasıyla yapılıyor. Bu yıl “Dijital Çağda Esnek Liderlik” kitabına imza attık. t-MBA meclisine girdiğimiz andan itibaren kartvizitlerimiz basıldı. Yöneticilik kavramıyla tanıştık. O saatten sonra her şey bizim kontrolümüz ve yönetimimiz altında ilerlemeye başladı. Yaptığımız bütün organizasyonlar bizim imzamızı taşıyor. Bu Türkiye’de hiçbir okulda yaşayamayacağımız bir deneyim” diyerek edindiği tecrübeyi paylaştı.
Eğitimde Teknoloji Olmazsa Yeni Nesilleri Eğitemezsiniz
Geleceğin yeni oyuncuları olacak Y ve Z kuşağına dair konuşma yapan Doğa Okulları CEO’su Bünyamin Çelikten: “Dünyada durmak bilmeyen bir gelişim söz konusu ve bu gelişim o kadar hızlı ilerliyor ki bunu sadece takip etmeniz yeterli olmuyor” dedi.
Bu yüzden teknoloji ile iç içe geçmiş bir eğitimin temellerini yıllar önce attıklarını belirten Çelikten; “Akıllı tahtalarla başlayan yeni nesil eğitim anlayışımız şuan bütün kampüslerimizde level atlamış olarak sürüyor. Microsoft, Intel, Google, Apple gibi dünya devi markalarla uzun süredir iş birliği içerisindeyiz. Teknolojiyi en iyi kullan okul olarak, sadece kendimizi alt yapı yatırımlarıyla değil, insan gücü olarak da geliştiriyoruz. Bunu söylememde ki neden Z kuşağının özelliklerinin teknolojik gelişmelere paralel olması. Kâğıt yerine ellerinde ki tabletlere not alıyor. İnternetten ulaşabildiği sayısız interaktif metin sayesinde ders çalışıyorlar. Z kuşağı sınıfa daha fazla teknolojinin girmesini sağlıyor” diyerek konuşmasını sürdürdü.
Öğretmenler Eğitimlerle Yeni Nesli Anlar Hale Gelmeli
“Biz ilk önce nasıl bir nesile eğitim verdiğimizi yöneticiler ve öğretmenler olarak analiz edip kendi içimizde benimsiyoruz” diyerek konunun detaylarını paylaşan Çelikten; “Teknoloji ağırlıklı eğitimlerle öğretmenlerimizin Y ve Z kuşağı ile daha sağlıklı iletişim kurmasını sağlıyoruz. Bunun için Doğa Okulları olarak Türkiye'de bir ilki gerçekleştirerek 'Sınıf Öğretmenleri Gelişim Programı'nı hayata geçirdik. Avrupa Birliği (AB) standartları tarafından benimsenen ve tüm dünyada kabul görmüş 'yaşamboyu eğitim' programını, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ortaklığı ile Doğa Okulu öğretmenlerimize sunuyoruz. Öğretmenlerimize dersler Türkiye'nin en önemli profesörleri tarafından verilecek.” diyerek yeni projesini anlattı.
Yeni Nesil Özgüven İstiyor
Yeni nesil eğitim ile geleceğin liderlerini yaratmak için sadece dört duvar arasında verilen eğitimin yeterli olamayacağını belirten Çelikten: “Biz öğrencilerimizi iş dünyası ile en erken nasıl tanıştırırız sorusu ile yola çıkarak projeler ürettik. Her yıl Türkiye’nin en büyük teknoloji zirvesine Microsoft’un Türkiye’deki Showcase Okulu olan Doğa Okulları Tuzla Kampüsü’nde ev sahipliği yapıyoruz. Teknolojiye yön veren markaların üst düzey yöneticileri bu zirvede öğrencilerimiz ile bir araya geliyor. Karşılıklı olarak eğitimde teknolojinin geleceğin konuşuluyor hatta geliştirilen fikirlerle yol haritası oluşturuluyor. Gelişen teknoloji yeni bir dünya vizyonu ortaya çıkardı. Biz Doğa Okulları olarak teknoloji alanında yaptığımız yatırımlarla ‘veri tabanlı eğitim sistemini ilk olarak hayata geçiren okul olduk. Yıl boyunca öğrencilerimiz bir çok farklı etkinlikte lider haline gelen isimler öğrencilerimiz ile bir araya gelip, iş dünyasına dair detayları paylaşıyorlar. Bu onlar için çok özel bir deneyim oluyor. Her şeyden önce kendi özgüvenlerini geliştiriyorlar” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
İŞ DÜNYASI “Y ve Z” KUŞAĞINA HAZIRLIKLI MI?
İş Dünyası Yeni Kuşakları Anlamaya Yönelik Önemli Mesajlar Verdi
Panelde söz alan iş dünyasının önemli isimleri ortak bir fikirde buluştu; şirketlerin alt yapılarını geleceğin söz sahipleri Y ve Z kuşaklarına uygun hale getirmek. Panelde konuşan Carrefoursa GM Mehmet Nane: “Artık yönetmek değil, yönlendirmek demek gerekiyor. Endoktrine dayalı eğitim sistemi ve inovatif düşünce çelişiyor.” mesajını verirken, Kibar Holding CEO Tamer Saka: "Yeni kuşaklara karşı değişime direnmemek lazım” konusunu ön plana çıkarttı. Özyeğin Öğr. Üyesi Emre Soyer: “Y kuşağı şuursuz değil; farklı bir şuura hitap ediyor. Teknoloji Y kuşağının bir uzvu halini almış durumdadır. Bazı durumlarda iş körlüğü, fırsat körlüğüne dönüşüyor” diyerek hem yeni nesillere hem de şirketlere mesaj verdi.
Konuşmasında yeni dünya düzeninde liderlik kavramının daha geniş bir kitleye yayılması gerektiğini belirten TEB İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Nilsen Altıntaş: “Kurumların provokatif, sorgulayan liderlere ihtiyaçları var. Liderliğin tabana yayılması gerekiyor” dedi. Unilever CHRO Steven Gross: “İşyerinde 3 kuşağı yönetmek için çalışanlara esneklik sunmanız gerekiyor” diyerek şirketlerin öz eleştiri yapmasının altını çizdi.