Son günlerde hepimiz korona virüsünün adını sık sık duyuyor ve tedbirler alıyoruz. Fiziksel sağlığımız için almamız gereken tedbirleri biliyoruz. Peki ya ruhsal sağlığımız? Duygularınız size ne anlatıyor? Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü'müz ebeveynler için bir dizi öneride bulundu.
ETİKETLER :
mutlu ebeveyn
,
evde zaman geçirme
,
sosyal izolasyon
,
ailelere öneriler
,
korona virüs
,
psikolojik danışmanlık
,
rehberlik eğitimi
,
nefes egzersizi
Bu dönemde ebeveynlerin kendilerine iyi bakmaları ve psikolojik olarak iyi hissetmeleri çok önemlidir. Bedeninizle ilgili tetikte olmanız, kendiniz ve çevreniz için kaygılanmanız, korku/endişe duymanız aslında yaşadığımız durum karşısında verilen normal ve beklendik tepkilerdir. Yaşadığınız stresin ve olumsuz duygularınızın geçici olduğunu kendinize hatırlatın. Salgınla ilgili haberlere bakmaya ara verin. Zihninizi oyalayacak aktiviteler bulun, hoşunuza giden uğraşlar edinin. Kaygılarınız sizi çok rahatsız edecek boyutta ise bunu ailenizden veya arkadaşlarınızdan birileri ile paylaşın.
Kendinize Zaman Ayırın
Okulların tedbir amaçlı uzaktan eğitime geçmesi, sosyal izolasyon yaşanması ve evlerimizde kalmamız aslında gün içerisinde ebeveynlerin kendilerine ayırdıkları "özel" zamanların kısıtlanmasına yol açtı. Çalışan ebeveynler için ise evden çalışma düzenine geçilmesiyle işe ve kendilerine ayırdıkları vakitlerin birbirine karışmasına neden oldu. Bu sebeple kendinizi iyi hissetmek, bu dönemi verimli geçirebilmek, dinlenmek ve zihninizi rahatlatmak için size özel anlar yaratmanız ve kendinize zaman ayırmanız çok önemlidir. Sevdiğiniz bir aktivite, aklınızda olan ama yoğunluktan başlayamadığınız bir iş ya da sadece bir fincan kahve alıp oturmak. Ne yaptığınız önemli değil, önemli olan bu anda sizin kendinizi özel hissetmeniz.
Rutinler Önemlidir
Günlük rutinlerinizi olabildiğince sadık kalmaya çalışın. Düzenli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edin. Uyku düzeninizde bozulmalar olsa bile yeterli düzeyde uyumaya özen gösterin. Hareketli günlük yaşantımız bir anda daha durağan hale geldiği için ev içerisinde fiziksel aktivitelerde bulunmaya çalışın. Esneme ve gevşeme egzersizleri, meditasyon yapabilirsiniz.
Gerçekçi Hedefler Belirleyin
Evde hem ebeveyn hem çalışan hem de öğretmen olduğunuz bu günlerde roller birbirine karışabilir. Bu kadar yoğunluğun arasında sizin enerjinizi idareli kullanmanız çok önemli. Bu yüzden yapılacak işlerinizi planlayın. Her işi aynı anda yapamazsınız ya da bitirmeyi planladığınız işi bitiremeyebilirsiniz. Gerçekçi hedefler belirleyin. Unutmayın ki bu durum sizler içinde yeni ve adaptasyon gerektiren bir süreç. Elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığınızı kendinize hatırlatın ve rahatlamaya çalışın.
Zamanı Verimli Kullanmayı Deneyin
Evde geçirilen zamanı nasıl kullanacağınız sizin elinizde. Bu zamanı nasıl daha verimli kullanabileceğinizi düşünün. Hoşunuza giden ama zaman ayıramadığınız neler vardı düşünün. Ya da şu an neler yapılıyor bir inceleyin. Yapboz seviyor olabilirsiniz ama daha önce zaman bulamadığınız için hiç denemediyseniz tam vakti. Uzun zaman önce aldığınız ama daha kapağını bile açamadığınız kitabınızı hatırlayın. Ya da bir heves başlayıp tamamlayamadığınız el işinize zaman ayırabilirsiniz. Eğer çocuklarla bunları yapmak zor oluyorsa hep birlikte yapabileceğiniz şeyleri düşünün. Örneğin uzun zamandır oynamadığı oyuncakları kaldırmak, dolabını düzenlemek ya da yemek yapmak gibi.
Kendinize Karşı Anlayışlı Olun
Her zaman aynı ruh halinde olmayabilirsiniz. Yorulabilir, sıkılabilir hatta tükenmiş hissedebilirsiniz. Bu durumda başkaları ile ilgilenmekte size zor gelecektir. Kendinize zaman tanıyın ve önceliklerinizi hatırlayın. Siz fiziksel, ruhsal ve psikolojik olarak iyi olduğunuzda aileniz ve çocuklarınız içinde daha iyi koşullar sağlayacağınızı unutmayın. Sevdiklerinizle görüntülü konuşun, arkadaşlarınızla iletişiminizi koparmayın. Bunun geçici bir süreç olduğunu unutmayın.
Sizlerin de bu süreçte duygularınızı kontrol ederken zorlanmanız çok normaldir. Tüm bu psikolojik süreçte duygularınızı anlayabilmeniz, zihninizi rahatlatmanız için sizlere egzersiz önerimiz olacaktır. Unutmayın eğer sizler sağlıklı bir psikolojiye sahip olursanız çocuğunuzda bu süreci en az hasarla geçirecektir.
Nefes Egzersizleri
Gözleriniz açık veya kapalı bir şekilde, sakin bir müzik eşliğinde veya müzik olmadan nefesinize birkaç dakika odaklanabilirsiniz. Burnunuzdan alıp ağzınızdan verebilirsiniz. Bir süre nefes içeride tutulduktan sonra ağızdan nefes almadan daha yavaş ve uzun şekilde dışarı verilir. Bu süreçte karnın içinde bir balon varmışta nefes alıp verildiğinde inip şişiyormuş gibi düşünülebilir. Çünkü burada en önemli şey karnın da solunuma katılmasıdır. Derin nefes almak demek, hızlı nefes almak demek değildir. Sizden istenen hızlı nefese nefese kalmak değil, yavaş ama karnın şişeceği kadar derin nefes almanızdır. Bu nefes egzersizi aşırı kaygı, gerginlik yaşandığında yapılabilir, ayrıca bunu yaparken vücudun tümünü bir kasıp, bir bırakmak kas gerginliği ve strese iyi gelebilir.
Güvenli An
Gözlerinizi kapatın ve endişelerinizin uzaklaşmasına izin verin. Rahat ortamınızı hayal edin. Resim olabildiğince canlı olsun. Görebildiğiniz, işittiğiniz, kokladığınız ve hissettiğiniz her şeye odaklanın. Kendi hayalinizin ortaya çıkmasına izin verin. Rahat ortamınızı yavaşça keşfederken, rahatlama hissinin keyfini çıkarın. Hazır olduğunuzda, gözlerinizi yavaşça açın ve şimdiye dönün.
Tüm dünyayı etkisi altına alan bu salgın bizim seçimimiz değil, ama bu süreci nasıl yaşayacağımız bizim seçimimiz.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında 20 yaş altı çocukların sokağa çıkma yasağı nasıl anlatılmalıdır?
Bugünlerde bizlerin ve çocukların en çok duyduğu kelime Koronavirüs olduğu için her çocuğun hakkında doğru veya yanlış bir duyumu var. Bu sebeple, tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da korku ve kaygı görülebilmektedir.
20 yaşın altına gelen sokağa çıkma yasağı ile birlikte, çocuklarımızın artık bu konu hakkında daha fazla bilgilendirmemiz gerekebilir. Öncelikle çocuklara ne bildiklerini sorun. Eğer bildiklerinde yanlışlar varsa yanlışlarını düzelterek anlayabileceği bir şekilde anlattığınızdan emin olun. Daha sonra yeni bilgileri aktarmaya başlayın. Yanlışları düzeltmeden yapacağınız bilgi aktarımı kafa karışıklığı yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Aktaracağınız bilgiler sosyal medyadan duyduklarınız değil, uzmanların yapmış olduğu gerçek bilgilerden oluşmasında fayda vardır.
Yasak kelimesi çocuklar için daha korkunç gelebilir. Duygularını anlamaya çalışın. Onların duygularını hiçe saymak yerine, onları gerçekten anladığınızı hissetmelerini sağlayın. "Seni anlıyorum, bu korkutucu bir durum gibi gözükebilir ama aslında bu virüs grip gibi sadece doktorlar daha onun tedavisi için gerekli aşıyı aramaya devam ediyor. Biz kendimize dikkat edersek, evimizde kalırsak güvende oluruz inan bana" diyerek onları rahatlatabilirsiniz.
Dışarı çıkma yasağını anlayabilecekleri şekilde açıklayın. Çocuklar zaten okullar kapandığından beri zamanlarını evde geçiriyorlar.Bunu, bir yasak olarak vurgulamak yerine, bir kural gibi anlatabilirsiniz. Nasıl sınıfımızda, okulumuzda, evimizde kurallar varsa bu da şu anda bir toplum kuralı. Ama bu geçici bir kural, tek farkı o.Bu kurala uymalıyız çünkü kendimizi ve etrafımızdaki insanları korumalıyız. Özellikle anneanne, babaanne ve dedelerimizi korumak amacıyla evimizde oturmamız gerektiğini anlatabilirsiniz.
Bunun geçici bir durum olduğunu da belirtmeyi unutmayın. Ayrıca bu yasağın sadece ona özel olmadığını diğer bütün arkadaşlarının ve ülkemizde yaşayan bütün çocukların şu anda evde olduğunu, hatta sadece ülkemiz değil dünyada da durumun böyle olduğunu anlatın. Eğer kurallara uyar ve dikkatli davranırsak yakında güzel günlerin geleceğini ve parklarda yine arkadaşlarıyla oynayabileceğini anlatın. Hatta neler yapacağınızın hayalini kurabilir, ilk yapılacaklar listesi çıkarabilirsiniz.