Doğa Koleji Sürdürülebilir Doğanın Bir Parçası Olmak; Gezegenimize Yabancı Misafirler Çöpler Çalıştayı İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Gerçekleşti
İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsünde Sürdürülebilir Doğanın Bir Parçası Olmak; Gezegenimize Yabancı Misafirler Çöpler Çalıştayı gerçekleştirildi. Doğa Koleji ilkokul-ortaokul rehberlik bölümü ile ortaklaşa yürütülen çalıştay süresince ilkokul ve ortaokul meclis başkanları, eğitimlere tabi tutulup çöplerin azaltılması üzerine fikir üreterek proje oluşturdular. Çalıştayda İstanbul Bilgi Üniversitesi akademisyenleri ve Doğa Koleji Bölüm Başkanları öğrenciler ile bir araya geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul Kampüsünde yer alan Enerji Müzesinde Gezegenimize Yabancı Misafirler Sergisi açıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan, “Benim neslim için çöp atık konusunun ve günümüzde yarattığı sorunların maalesef aciliyet göstermediğini görüyorum. Ama siz çocuklar için çok daha farklı. Sizler sayesinde bazı şeyler değişecek. Onun için bu yaptığınız çalışmalar çok değerli.” diyerek konunun ve yapılan çalışmaların önemine vurgu yaptı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Itır Erhart, “Gezegenimden Ben Sorumluyum” paylaşımıyla “Dönüşümü sizlerle biz gerçekleştireceğiz. Çevremizdeki herkesi örgütleyerek bu dönüşümü gerçekleştirebiliriz.” diyerek öğrencilere önemli tavsiyelerde bulundu.
“Çöp Üreten Tek Canlı İnsandır”
Doğa Koleji Ekoloji Bölüm Başkanı Merve Topçuoğlu; “Çöp üreten tek canlı insandır. Diğer türlerin hepsi doğanın bir parçasıdır. İnsan çöp üretir ve bu çöpü kendince daha aşağı gördüğü diğer insan topluluklarının çitlerinin içine atar. Tüketim toplumunun vardığı noktada; dünyanın nüfusu arttıkça kişi başına düşen çöp miktarı da artacaktır. Bu duruma bir dur demenin çoktan vakti geldi. Geleceği emanet ettiğimiz, geleceği çöplerimizle beraber emanet ettiğimiz çocuklarımız ancak bu “dur” sesini çıkarabilecektir.” dedi.
“İklim için Harekete Geçelim”
İklim öncülerinden Melisa Akkuş, "Çocuklar ve gençler olarak iklim krizinden en çok etkilenen ve etkilenecek gruptayız. İklim krizine karşı hep birlikte mücadele etmeli ve bugünden harekete geçmeliyiz. Başka bir gezegenimiz yok. Ya şimdi harekete geçeceğiz ya da olmayan bir geleceğe gideceğiz. Bir olmanın gücüne inanın, iklim için harekete geçelim." diyerek bugünden harekete geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Doğa Koleji Projeler Koordinatörü Dr. Zuhal Doğan, “Eğitim sonrası öğrencilerimizin sürdürülebilir doğa koruma projeleri üretebilmeleri ve ürettikleri projenin ruhunu yaşamak ve yaşatmak adına motivasyon sağlamaları çok önemlidir. Tüm meclis başkanları kendi kampüslerinde geri dönüşüm eğitimlerini yaygınlaştırmak ve kendilerine verilecek Dünyayı Kurtaran Adımlar hedeflerini gerçekleştirmekten sorumlu olmalıdır.” şeklinde konuştu.
SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA NASIL MÜMKÜN?
18.yy’ın ortalarında buhar makinesinin icadıyla insanlık doğada iki önemli değişiklik yapabilme imkanına kavuştu. Buhar makinesi daha önce insanların kol veya hayvanların gücüyle yaptıkları işleri kömür kullanarak buhar gücüyle yapmayı sağlıyordu. Bu reform doğal olarak üretimde ciddi anlamda bir artışa neden oldu. Üretimdeki bu artışı sağlayabilmek için makinalar ve gücün yanı sıra hammadde de gerekliydi. Dolayısıyla insanlık daha önceleri görülmemiş bir hızla dünyanın doğal kaynaklarını tüketmeye başladı.
Aynı hızda salınan karbondioksit gazının atmosferde birikmesi sonucu dünyanın git gide ısınmasına neden oluyordu. Yani Endüstri Devrimi bir yanda bize gelişme açısından önemli imkanlar sunarken öte yandan da doğaya verdiğimiz zararı arttırmaktaydı. Ancak doğanın kaynaklarını sınırsız kabul ettiğimiz zaman ne kullandığımız hammadde ne de saldığımız karbondioksit fazla bir önem taşır. Ne de olsa biz arabaları üretmek için gerekli metalleri madenlerden kolaylıkla çıkartabiliyorduk, arabalar ise yaktıkları benzinden çıkan karbondioksiti serbestçe atmosfere salabiliyorlardı.
Öyleyse başımızda iki tane temel sorun var demektir. Üretim yaparken ve bu ürettiklerimizi dağıtırken önemli miktarda karbondioksidi atmosfere salıyoruz. Bu saldığımız karbondioksit dünyayı ısıtıyor ve canlılar için yaşanması güç bir hale sokuyor. Öte yandan üretim yapmak için kullandığımız doğal kaynaklarımız her geçen gün azalmakta. Üretilen her ürün karşımıza çöp olarak çıkmaktadır. Kapalı bir sistem içerisinde yaşadığımızdan ve uzayda maden aramak henüz çok gerçekçi bir çıkış yolu olarak görülmediğinden bu iki sorunu giderebilmek için önümüzde iki basit seçenek var. Ya daha az tüketeceğiz, ya da üretimde daha az hammadde kullanıp daha az karbondioksit yayacağız.
ÇÖP ÜRETEN TEK CANLI İNSANDIR
Doğa Koleji Ekoloji Bölüm Başkanı
Merve Topçuoğlu; “
Çöp üreten tek canlı insandır. Diğer türlerin hepsi doğanın bir parçasıdır. İnsan çöp üretir ve bu çöpü kendince daha aşağı gördüğü diğer insan topluluklarının çitlerinin içine atar. Tüketim toplumunun vardığı noktada; dünyanın nüfusu arttıkça kişi başına düşen çöp miktarı da artacaktır. Bu duruma bir dur demenin çoktan vakti geldi. Geleceği emanet ettiğimiz, geleceği çöplerimizle beraber emanet ettiğimiz çocuklarımız ancak bu “dur” sesini çıkarabilecektir.”
Doğa Koleji Ekoloji Bölüm Başkanı
Merve Topçuoğlu; “Gezegenimize Yabancı Misafirler; Çöpler Çalıştayı kapsamında, ekosistemdeki etkileşimi bütüncül bir şekilde tanıma, değerlendirilme ve proje oluşturarak hayata geçirilmesi amaçlanmıştır. Çalıştay süresince meclis başkanlarımızın geri dönüşüm, çöp ve atıklar, ekoloji ve ekonomi ile ilişkileri konularında bilgi eksiklerini tamamlamak, yanlış bilgilerini düzelterek doğru bilgiyi paylaşmak ve ekosistemdeki bütüncül yaklaşımın farkına varmalarını sağlamak için farklı eğitim süreçlerine tabii olacaklardır.” dedi.
Doğa Koleji Projeler Koordinatörü
Dr. Zühal DOĞAN, “Eğitim sonrası öğrencilerimizin sürdürülebilir doğa koruma projeleri üretebilmeleri ve ürettikleri projenin ruhunu yaşamak ve yaşatmak adına motivasyon sağlamaları çok önemlidir. Tüm meclis başkanları kendi kampüslerinde geri dönüşüm eğitimlerini yaygınlaştırmak ve kendilerine verilecek
Dünyayı Kurtaran Adımlar hedeflerini gerçekleştirmekten sorumlu olmalıdır.”
İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. M. Ege YAZGAN açılış konuşmasını yaparken; benim neslim için çöp atık konusunun maalesef günümüzde oluşan sorunlar açısından bakıldığında çok aciliyet göstermediği, öncelilerinin çok farklı olduğunu görüyorum. Ama siz çocuklar için çok daha farklı. Sizler sayesinde bazı şeyler değişecek. Onun için bu yaptığınız çalışmalar çok değerli.” diyerek konunun ve yapılan çalışmaların önemine vurgu yaptı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Akademisyenlerinden
Prof. Dr. Itır Erhart, Gezegenimden Ben Sorumluyum paylaşımlarını yaparken; “Dönüşümüz sizlerle biz gerçekleştireceğiz. Çevremizdeki herkesi örgütleyerek ailemizi, arkadaşlarımızı, komşularımızı örgütleyerek bu dönüşümü gerçekleştirebiliriz.” dedi.
İklim Öncülerinden
Melisa Akkuş, " Çocuklar ve gençler olarak iklim krizinden en çok etkilenen / etkilenecek gruptayız. İklim krizine karşı hep birlikte mücadele etmeli ve bugünden hareket geçmeliyiz. Başka bir gezegenimiz yok. Ya şimdi harekete geçeceğiz ya da olmayan bir geleceğe gideceğiz. Bir olmanın gücüne inanın, iklim için harekete geçelim. " dedi.